Tarihi Murat Paşa Camii 85 yıl aradan sonra cemaatine kavuştu

Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Murat Paşa Mahallesi’nde 1823 yılında Osmanlı mimarisiyle inşa edilen ve 1940 yılında yıkılan cami, yapılan restorasyonun ardından ilk cuma namazıyla yeniden cemaatle buluştu.

Açılış törenine Muş Valisi Avni Çakır, Bitlis Vakıflar Bölge Müdürü Ali Osaman Ayan, Muş İl Müftüsü İbrahim Yavuz, protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Muş Valisi Çakır, Murat Paşa Camii’nin sadece bir ibadet mekanı olmadığını, aynı zamanda geçmişle bugün arasında güçlü bir kültür köprüsü olduğunu belirtti.

Kadim mirasın gelecek nesillere aktarılmasının önemine değinen Çakır, şöyle konuştu:

“Bu çalışmada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Şehirlerimize ruh katan yapılar elbette ki insanların yaşamı ve ticareti kadar önemlidir. Yaklaşık 80 sene ibadetten uzak kalmış bu cami, toplum hayatındaki rolünü yeniden kazandı. Bu tür yapılar şehirlere kimlik ve ruh katıyor. Diğer eserlerimizle birlikte, 2026 yılında Hacı Şeref ve Ulucami arasındaki meydan düzenlemelerini de tamamlayacağız. Geçen hafta Üçevler bölgesinde harika bir cami açılışı yaptık. Önceki gün Merkez İmam Şafii Camii açıldı. Bugün de böylesine güzel bir camiyi açıyoruz. İbadetlerimizin kabulüne vesile olsun. Emeği geçenlere devletimiz ve milletimiz adına teşekkür ediyorum. Allah bu güzel mekanları sürekli insanımızın hizmetine açmayı nasip etsin. Hepimizin cuma mübarek olsun. Hayırlı uğurlu olsun.”

Bitlis Vakıflar Bölge Müdürü Ali Osaman Ayan da açılışta yaptığı konuşmada “Camimizi biliyorsunuz, hüzünlü bir hikayesi var. Muş’ta yıkık cami olarak bilinen camimiz, bu hüzünlü hikayesi 2017 yılına kadar devam etmişti. 2017 yılında mahallemizde yapılan kazılar neticesinde eserin temel kalıntıları ortaya çıkarıldı. Tescil işlemleri yapıldı ve meşakkatli bir süreden sonra nihayet 2022 yılında yeniden açılarak 2025 yılı itibariyle camimizi açmış bulunmaktayız. Camimizin Muşumuza hayırlı olmasını diliyoruz. Muratpaşa Camii’nin Alaaddin Bey Camii, Ulu Camii, Hacı Şeref Camii gibi camilerimizin arasında yıkık cami olarak anılmasından gerçekten üzüntü duyuyorduk. Bunu yerel halkla da paylaşıyorduk. Bu camimiz, Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü talimatları doğrultusunda yapılan çalışmalarımızın bir örneğidir. Hacışeref Cami ve Ulu Camii arasındaki bölümde de çevre düzenlemesi ve iki camimizi hizmet edecek mekanların oluşturulmasıyla ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kalede bulunan Hacıyasin Camii’nin de 2026 yılında restorasyonunu alacağımızı buradan belirtmek istiyorum.” ifadelerini kaydetti.

Muş İl Müftüsü İbrahim Yavuz ise caminin manevi önemine dikkat çekerek şunları aktardı:

“80-85 yıl kadar ibadete ara vermiş olmasına rağmen yeniden ihya edilerek ibadete açılmış olan bu camimiz, başta mahallemiz, şehrimiz olmak üzere milletimize, memleketimize hayırlı ve uğurlu olsun inşallah. İslam medeniyeti cami merkezli bir medeniyettir. Sevgili Peygamberimiz (sas) Medine’ye hicret ettiklerinde ilk işi mescit inşa etmek olmuştur. Hatta daha Medine’ye varmadan 10 küsur gün kadar kaldığı Kuba’da ilk mescidi bizzat kendileri inşa etmişlerdir. Sezai Karakoç der ki: ‘Camiler insanın kalbi gibidir. Nasıl ki kalp vücutta dolaşan kirli kanı temizler ve tekrar vücuda pompalar, camiler de manevi olarak toplumun kalbi demektir. Bunalan ruhları, kararan kalpleri cami içine alır ve huzura ulaştırır.’ Camimizin hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum.”

Konuşmaların ardından yapılan dua ile caminin açılışı gerçekleştirilerek ilk namaz kılındı.

Kaynak: Diyanet Haber