Kokuşmuş Bir Cahiliye Zihniyeti: Irkçılık
Bir Hadis: Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık davası uğruna savaşan bizden değildir. Irkçılık davası uğruna ölen bizden değildir. (Ebû Dâvûd, Edeb, 111-112)
“Ya Resûlallah! Irkçılık nedir?” diye sorulduğunda Allah Resûlü (sas) asabiyeti, “Zalim de olsa kendi kavmine arka çıkmandır.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 111-112) şeklinde tanımlamış ve asabiyet, ümmeti felakete götürecek davranışlar arasında sayılmıştır. Ancak kavmini sevmekle kavmiyetçilik davası gütmek ayrı şeylerdir. Nitekim bir defasında Hz. Peygamber’e, “Ya Resûlallah! Kişinin kendi kavmini sevmesi kabilecilik/ırkçılık sayılır mı?” diye sorulmuş ve o, “Hayır! Lakin kabilecilik/ırkçılık, kişinin kendi kavminin haksız davranışına arka çıkmasıdır.” şeklinde cevaplamıştır. Her insan kavmini ve akrabasını sever, onların başarılarıyla gurur duyar, onlara iyilik ve ihsanda bulunur. Dolayısıyla insanın vatanını, milletini ve devletini sevmesi, milletinin başarılarıyla gurur duyması ve ülkesinin kalkınması için çalışması ırkçılık değildir. İnsanı Allah (cc) katında değerli kılan şey; ırk, kabile veya ten rengi değil, kişinin inancı, ahlakı, samimi çabası ve yaşama biçimidir.
Hepiniz mutlaka Yüce Allah’a hüsn-i zan besleyerek (sizi affedeceğini umarak) can verin. (Müslim, Cennet, 82)
Kaynak: Diyanet Haber