Dolar 41,9671
Euro 48,7452
Altın 5.531,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tokat 18°C
Hafif Yağmurlu
Tokat
18°C
Hafif Yağmurlu
Per 22°C
Cum 22°C
Cts 23°C
Paz 21°C

Hüzün Yılı

Hüzün yılı (Âmü’l-Hüzn) nedir? Hüzün yılında meydana gelen olaylar nelerdir? Ebû Tabip ne zaman vefat etmiştir? Hz. Hatice ne zaman vefat etmiştir?

Hüzün Yılı
REKLAM ALANI
22.10.2025 05:00
1

Boykotun sona ermesinden sonra, Resûlüllah’ı koruyan ve seven amcası Ebû Tâlib ve hanımı Hz. Hatice kısa süre arayla vefat ettiler. Bu yıl, Hz. Peygamber’in ifadesiyle üzüntü yılı (Âmü’l-Hüzn) oldu. Ebû Tâlib, boykotun kalkmasından sekiz ay yirmi gün sonra, Hz. Hatice de ondan kısa süre sonra, peygamberliğin 10. yılında, 10 Ramazan/19 Nisan 620’de vefat etti. Hz. Hatice vefat ettikten sonra Hz. Peygamber Hz. Hatice’yi Mekke’nin Hacûn adındaki mezarlığına (Cennetü’l-Muallâ) götürerek kendi elleriyle defnetti. O günlerde henüz cenaze namazı farz kılınmamıştı.68 Daha sonra Hz. Peygamber sık sık mezarlığa gidip onun kabrini ziyaret ederdi.

Hz. Peygamber Hz. Hatice ile birlikte yirmi beş yıl geçirmişti. Hz. Hatice, onun peygamberliğini ilk olarak tasdik etmiş ve davasını desteklemişti. Bütün malını İslâm davası uğruna harcamıştı. Herkesin ondan yüz çevirdiği sırada kendisine güç vermişti. Hz. Peygamber, Hz. Hatice’yi ölümünden sonra hiç unutmamış ve daima hayırla anmıştır.

ARA REKLAM ALANI

Ebû Tâlib’in vefatı üzerine Hâşimoğullarının başkanı olan Ebû Leheb akrabalık duygusundan dolayı Hz. Muhamed’i himaye etmeye karar verdi. Yalnız bu tutumunun İslâm’a karşı fikrinin değiştiği anlamına gelmemesini belirtti ve bunu sadece kabile içindeki dayanışmayı sağlamak için yaptığını açıkladı. Onun bu himaye kararının, Hz. Peygamber’in halalarının ricası üzerine gerçekleştiği kaynaklarda zikredilir. Buna göre Hz. Peygamber’in halaları Ebû Leheb’e giderek, her ne kadar onun fikrini kabul etmese de Muhammed’in kendisinin yeğeni olduğunu, onu himaye etmeye en uygun kişinin de yine kendisi olduğunu söylemişlerdir. Ebû Leheb önce buna razı olmuş, fakat kısa süre sonra Ukbe b. Ebû Muayt ve Ebû Cehil’in tahrikleri sonucunda bu kararından vazgeçmiştir.69 Bu sebepten, biraz sonra göreceğimiz Taif yolculuğu dönüşünde Hz. Peygamber bir başka kabileden, Benî Nevfel’den, Mut’im b. Adiy’in himayesi altında Mekke’ye girebilmiştir.

KAYNAKÇA:

68. Belâzürî, I, 337.

69. İbn Sa’d, I, 211.

Kaynak: Diyanet Haber

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.